2 Eylül 2008 Salı

FELSEFE POLEMİKLERİ 2


Der Mensch: ne kadar büyük çelişkilerle dolu toplumuz.
Üst insanın izinde: neden?
Der Mensch: içki içmeyen adam düzgün adam sayılırken müslüman olduğu için içki içmeyen adam tepki görüyor müslümanım deyip içki içen adamda tepki görüyor.
Üst insanın izinde: ideolojik bir toplumuz biraz.
Der Mensch: ideolojik?
Üst insanın izinde: yani sürekli bizim gibi düşünmeyenleri ötekileştiriyoruz.
Hayata topluma insanlara ve ilişkilere ideolojik bir pencereden bakıyoruz.
Der Mensch: ama biz ne düşündüğümüzüde bilmiyoruz yukarıdaki cümleyi tek bir kişi kullanabilir
Üst insanın izinde: ne düşündüğümüzü bilsek en çok kendi toplumumuza düşman olur muyuz, herkes birbirini boğazlamaya hazır
Der Mensch: kendi kendini de tanımıyor insanlar ben kimim sorusunun cevabı yok
neye inanıyorum sorusunun cevabı yok.
Üst insanın izinde: zaten tüm bu sorular ben kimim sorusunun içinde
Der Mensch: kim olmalı insan?
Üst insanın izinde: böyle bir sorunun cevabı yok
nasıl olmalı demek daha doğru
Der Mensch: peki şööyle bir sorunun
Diye soracakken sen sordun.
nasıl olmalı insan?
Üst insanın izinde: bir kere bugün bize ahlak diye öğretilen tüm değerlerden sıyrılmalı kurtulmalı.
içinde bulunduğu ve kendini sürüleştiren tüm değerleri ve kuralları yıkmalı
özgür ve yaratıcı olmaya çabalamalı
hayata ve hayatın içinde kendi iradesiyle yada başka etkenlerinde etkisiyle yaşadığı yaptığı her şeyi kabullenmeli
zamanın döngüselliğini kavrayarak onu iyi okumalı
ve kendini ona göre konumlandırmalı
ve daha bir sürü şey sayılabilir.
ama bunlar temel kurallar
insan önce kendinin nasıl varolduğunu bilmeli
o süreci iyi idrak etmeli ki
varoluşuna etki edebilme gücü artsın
Der Mensch: o zaman toplum olunabilir mi?
Üst insanın izinde: elbette olunabilir
O zaman olmayacak tek şey cemaat
O zaman cemiyet olunabilir ama
insanları birbirine bağlayan bağlar cemaat bağları olmadığı içinde ne sürüleşirler ne de birbirilerine düşman olurlar
Der Mensch: simmel de buna yakın konuşuyor
Üst insanın izinde: Çünkü Simmel tam da bu dönüşümün yaşandığı bir dönemde tam da bu dönüşümün sancılarının en yoğun yaşandığı bir şehirde doğmuş ve yaşamış.
Der Mensch: biraz zorluyor kitap
yavaş ilerleyebiliyorum
Üst insanın izinde: olsun aceleye gerek yok
sen sosyolojinin temel kavramlarını okumadan onları okuduğun için biraz zor gelebilir
ama zamanla alışırsın
Der Mensch: zaman olgusuna değinirken Berlin’deki bütün saatler sadece 1saat için farklı zamanları gösterse ortalığın nasıl karışacağını söylüyor gerçektende ne komik olurdu
Üst insanın izinde: evet
burda şehir yaşantısının planlanışına vurgu yapıyor
ve modern toplumlarda zaman olgusunun ne kadar yapaylaştığına
modern zaman algısının kurgulanmış bir gerçeklik düzleminde durduğunu anlatmaya çalışıyor.
Der Mensch: peki yukarıya dönüyorum bir tane adamı ele alalım
Üst insanın izinde: evet
Der Mensch : evli 2 çocuğu olan bir memur mesela
metropolde yaşıyor
yada rahatlatalım biraz orta derecede maaşı olan
adam duygusal yapıya sahip
ama karısı ve çocukları çok şeye sahip olmak istiyor
Üst insanın izinde: genelde böyledir zaten
Der Mensch: adam tarihle ilgileniyor
ilgi alanı çevresince saçma bulunuyor
iş yerinde de her kes pahalı zevklere sahip
ama orda o da öyle gözüküyor
şimdi bu adam neye nasıl karar verecek ne olmalı bu adam?
toplumun beklentileri ailenin beklentileri kendinin kendinden beklentileri uzayıp giden beklentiler ve o adamcağız.
Üst insanın izinde: burada başa dönüyoruz
Der Mensch: hepimiz bu haldeyiz işin aslı
Üst insanın izinde: elbette bu haldeyiz
ama bu halden rahatsızsak
pasif bir şekilde bunları kabullenmek yerine bunları aşmaya çalışmalıyız
bunun yolu da içinde bulunduğumuz durumun ötesine geçmeyi
gerektiriyor.
Der Mensch: rahatsız ve tembelsek?
Üst insanın izinde: yani önce kendimizi aşacağız
kendimizden başlayarak içinde bulunduğumuz toplumun kültürün, ahlakın ve siyasal yapının değerlerini kıracağız parçalayacağız
bu elbette kolay olmayacak büyük sıkıntılar yaşayacağız.
Der Mensch: tek bir insan olarak mı?
Üst insanın izinde: ve belki de bizler göremeyeceğiz bunların sonuçlarını
Der Mensch: yaşam şansımız olur mu dediğini yaparsak?
Üst insanın izinde: ama Nietzsche'nin dediği gibi ben gelecek için kendini feda edenleri severim
Der Mensch: kendini feda edecek gücün var mı peki?
Üst insanın izinde: bu gücü depolamalıyız
şu anda benim böyle bir gücüm yok
ama burada anlatmaya çalıştığım top yekün bir savaş değil
dediğim gibi bireysel olarak kendi değerlerimizden inançlarımızdan ve ahlakımızdan başlamaktan bahsediyorum
yani bir Donkişotluk değil anlatmak istediğim
Der Mensch: ama bireysel alırsak değerler değişebilir gene de genel kurallar çerçevesinde olmalı her şey
Üst insanın izinde: bu bir süreç bu süreci iyi okumalı ve bu süreçteki silahlarımızı ve yol haritamızı iyi öğrenmeliyiz
o şekilde bir dönüşümün bizi getireceği yer şu an bulunduğumuz yer olur
çünkü yine cemaatçi yine hegemonik yine kodlanmış değer koyucu bir süreç olur bu
bizim istediğimiz de tam olarak bunu yıkmak buna karşı çıkmak
bu nedenle Nietzsche de üst toplum demiyor üstinsan diyor
yani insan batmalı insan aşılmalı insanın ötesine geçilmeli insan kendinden daha öte bir varlık yaratmalı
Der Mensch: üst insan diyor ama tek bir insanı kast etmiyor bir peygamber yaratmaya çalışmıyor
Üst insanın izinde: tabi ki üstinsan bir model bir ideal, ulaşılması gereken bir ideal,
Nietzsche burada bir insanlık idealini kastediyor.
ve bunu için bize bir yol haritası çiziyor,
çeşitli silahlar veriyor.
amor fati gibi, ebedi tekerrür gibi, güç istemi gibi, aktif nihilizm gibi
o bizi koşullandırmıyor yönlendirmiyor.
durduğu yol ayrımında sadece bizi bu yolların nereye götüreceğini anlatıyor
tercihi bize bırakıyor. Ama üst insanı sevdiğini kendinden daha öte bir varlık yaratanı sevdiğini de söylemekten geri durmuyor.
Der Mensch: ama bu söylediklerinle belli bir seviyeye gelmiş okumuş düşünmüş adamlar belki o şekilde hareket eder ya geriye kalanlar?
Üst insanın izinde: Zerdüşt Böyle Buyurdu'da, Zerdüşt sürekli insanlarla konuşuyor onlara öğretisini anlatıyor.
Defalarca insanlar tarafından alay ediliyor.
Ama hayal kırıklığına kapılmıyor.
Sadece zamanı gelmemiş deyip tekrar dolmak üzere dağlara çıkıyor
ama sonra yine geri dönüp devam ediyor.
Yani anlatacağız konuşacağız alay etseler de gülseler de küçümseseler de tehdit de etseler anlatacağız.
Der Mensch: NE ANLATACAĞIZ?
Üst insanın izinde: insanın neden aşılması gerektiğini ve nasıl aşılacağını
Der Mensch: TEKRAR NET CEVAPLAR İSTERSEK
NEDEN AŞILMALI?
Üst insanın izinde: çünkü bugün içinde bulunduğumuz yapıya hakim olan son insan boş vermiş, tutkulardan, bağlanımdan, herhangi bir şey için riske atılmaktan uzak,
sadece mutluluğu, sahip olmayı, daha çok tüketmeyi ve konforu arayan bir insan tipi.
Bu insanların oluşturduğu toplum da kültürde tüketimi, gösterişi, narsisizmi, egoizmi yüceltiyor.
Der Mensch: PEKİ BU TÜKETMEYİ SAHİP OLMAYI TOPLUMA EMPOZE EDENLER??
Üst insanın izinde: bu bir sarmal bunu kırmak için bir yerlerden gedik açılmalı ve o gedik büyütülmeli.
bu tek tek kişilerin değil
kişilerin oluşturduğu sistemin yarattığı bir şey.
bu durumu aşmak için daha önce anlattığım gibi üstinsan öğretisini, yol haritasını ve araçlarını kullanarak bu durumu değiştirmeye çalışmalıyız.
İnsanları bir günde değiştirmek mümkün değil
Der Mensch: ama insanlar seviyor sahip olmayı iyi hissediyorlar kendilerini mesela depresyona girenler alışverişe çıkıyor saçının modelini değiştiriyor
Der Mensch: ancak herkes şikayetçi bir sürü şeyden
tüm bunlar geçici rahatlamalar sağlıyor
hem fiziki anlamda dünya hem kültürel ve ahlaki anlamda insanlık hem de psikolojik anlamda birey bunu kaldıramıyor artık
Üst insanın izinde: her gün gözlemlediğimiz tuhaflıkların çarpıklıkların sebebi de bu
bu nedenle bir çıkış yolu görürse bu zor olsa da insanlar bunu deneyecektir diye düşünüyorum
yeter ki o noktaya gelinsin
bence o bıçağın kemiğe dayandığı noktaya geliniyor artık
Der Mensch: çıkarlar ?? Feda edilemeyecek çok fazla şey var hayatlarımızda
Üst insanın izinde: artık bunların bizi tatmin etmediğini ve tehlikenin büyük olduğunu göreceğiz
insanlık yok olma tehlikesiyle karşı karşıya
çürüme artık çok yüksek düzeyde
pis kokular yükseliyor insanlıktan
Der Mensch: kokuyu duyan var mı?
Üst insanın izinde: koku artık kimsenin burnunu tıkayamayacağı bir düzeye ulaştı
bu nedenle her kes rahatsız
ama bütünlüklü olarak göremiyor insanlar
ve bu nedenle çözüm önerisi de getiremiyorlar
Der Mensch: çünkü istekleri farkında olmadan çoğaltılıyor reklamlarla.
Üst insanın izinde: evet
Üst insanın izinde: tercihlerin samanyolu galaksisi diyor Mestrovic.
Der Mensch: neyse kafamda daha konuşulacaklar var ama kendi yazımda kullanmak istiyorum şimdiden ifşa etmeyeyim
Üst insanın izinde: Peki sonra devam ederiz. Güzel bir sohbet oldu yine, seni kafandaki sorularla baş başa bırakıyorum ama ben bu cevaplarla ne yapacağım bilmiyorum.

1 yorum:

gülsah neslihan demir dedi ki...

sizi nietzsche çakmaları:))
şaka bi yana, sevdim ben felsefe polemiklerini, her ne kadar sonu ortak kanılarla bitsede:D
siz nietzsche çakmalarıyla:) ortak dertlerim var, şimdilerde düşündüğüm, dahası içine düştüğüm durum varoluşsal çıkmazlar. tabi bu farkedildiğinde bir çıkmaz olmaktan çıkıp, bi yenilenme sürecinin başlangıcı oluyor.
bu yazdıklarınızı okuyorum, dikkatli olun ha demek için yazılmış bi yorum, bu arada doğan medya grubu adına çalıştığımı da belirteyim:):)
belki bi gün polemiklerinize sorularla katılırım yahut goethe institute'de veya Galata'da çayla demlenirken bolca polemik yaparız...

yoldaki karınca(sophie)...

üst insanın izinde olan çakmanın baldızı:D

ARAF, iyinin ve kötünün ötesinde ve onları bilenlerin tepesi...